Türkiye’de Yoksulluk Kavramı ve Etik Kültürü

Esma Tasdemir
3 min readNov 5, 2022

--

Yoksulluk kavramı geçmişten beri dünya tarihi açısından varlığını her ülkede hissettiren bir problemdir. Günümüzde yoksulluk ile mücadele bilinci her geçen gün artmakla birlikte bu sorunu çözüme kavuşturmak için hükümetler arasında tartışılan temel konu haline gelmiştir. Türkiye’ de görülen yoksulluk seviyesini bazı ana kavramlar ile ülke genelinde genelleyebiliriz. Bu kavramlar gelir dağılımı eşitsizliği ve kentsel-kırsal yoksulluk arasında oluşan farklılıklardır. Bu kavramları teorilere göre araştırırsak “faydacılık” ve “bakım etiği” gibi teorilerin alt başlıkları ile değerlendirdiğimizde bu problemler için çözüm önerileri sunabiliriz.

https://www.paraanaliz.com/2021/ekonomi/tider-turkiyede-yoksulluk-artiyor-g-528/
Türkiye’de yoksulluk artıyor

Türkiye içerisinde gözlemlenen yoksulluğun nedenlerinden birisi gelir dağılımı eşitsizliğidir. Türkiye’de en zengin insanların bulunduğu kısım ile, en alt grupta bulunan insanların bulunduğu kısım arasındaki farkın çok büyük olmasıdır. Hükümet içerisinde belirlenen ana hazineden dağılım yapıldığında bu kısımlara göre gelir eşitsizliği oluşturmaktadır. Bu yüzden yaşanan bu problemi de çözüme kavuşturmak için etik teorilerinden olan bakım etiği kavramından yola çıkabiliriz. Bakım etiğinde tüm bireylerin çıkarlarına ulaşabilmesi için birbirlerine bağımlı olduğu ve insanların kişisel çıkarlara öncülük vermeden hareket edebileceğimizi söylemektedir. Türkiye içerisinde bu gelir dağılımı problemini insanların aslında birbirlerine bağlı olduklarını, bir hareket ederek refah seviyesinin arttırma durumunun ancak iyilik ile belirleme bilincine vararak bu gelir dengesizliğini ortadan kaldırabiliriz. Sonuçta ülke içerisinde her kesimin ülke ekonomisinin ilerlemesinde bir rolü söz konusudur. Bu herkes kavramını insanların bağımlı olma kavramı ile ele alarak ilerleyebiliriz.

chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/http://web.bilecik.edu.tr/hsafa-unal/files/2018/12/14.Hafta_Normal-%C3%96%C4%9Fretim_%C4%B0ktisat-Okumalar%C4%B1.pdf
Türkiye’de Yokslulluk ve Yoksulluk Düşüncesi

Kentsel ve Kırsal Bölgelerdeki Yoksulluk Farkı

Türkiye’de gözlenen bu durumun nedenlerinden bir diğeri ise kentsel ve kırsal bölgelerin yoksulluk arasındaki oluşan farktır. Kırsal bölgelerde gözlemlenen sorunlar yanlış politikalar, istihdam durumunun olmaması örnek verilebilir. Kentsel bölgelerdeki gözlemlenen sorunlar ise politika yanlışlıklarının dışında kırsal kesimden yaşanan iç göç etkili olmaktadır. Yapılan araştırmalarda kırsal ve kentsel yoksulluğun oluşması bölgesel yoksulluk kavramlarını da oluşturmaktadır. Bu şekilde oluşan yoksulluk sorununu etik ilkelerinden faydacılık kavramını ele alarak tartışabiliriz. Bu kavramda önemli olan şey çok sayıda insan için büyük mutluluk kavramlarının oluşmasıdır. Çoğu insan için acıyı en aza indirmeye çaba gösterme kavramını kırsal ve kentsel yoksulluğun en aza inmesi durumu ve bu farklılığı en aza indirmek için ise maliyet-fayda analizi gibi somut verilere ulaşabiliriz.

Yoksulluk Problemini Etik Kültürü İle Nasıl Çözebiliriz?

Etiğin amacı dünyayı daha iyi hale getirmektir. Dünyayı daha iyi hale getirmek için kendi ülkemizi daha iyi hale getirmeliyiz. Bu şekilde her doğru eylem en içsel iyiliği üreten eyleme dönüşür. Türkiye içerisinde yaşanan bu problemlerin çözümlerinde etik kültüründeki teorilerden yararlanarak çözümler üretebiliriz. İlk olarak gözlemlenen gelir eşitsizliği problemi için kurumlar ve insanlar içerisindeki bakım kavramını ele almalıyız. Kurumlar devleti temsil eder, insanlık ise bölgesel toplumlar, akrabalar ya da arkadaşlar kadar küçük yapıtaşlarına dönüşmesidir. Aslında her bir kişinin eylemi ile etkilenecek yapıların olduğunu düşünmeliyiz. Bu yüzden insanların birbirine bağımlı olduğu gerçeği ile gelir dağılımlarındaki farklılıkları eşitlemeye çalışmalıyız. Daha sonraki problem olan kırsal ve kentsel farklılıkları değiştirebilmek adına fayda ilkesi ile devlet ve halk arasında her kesim kendi faydasını düşünerek çok sayıda insanının mutluluğu için çabalamalıdır. Bu şekilde karşılıklı yapılan eylemler ile birlikte birbirimize olan zarar ilkesini azaltmış olacağız.

Sonuç olarak, yoksulluk kavramının Türkiye’ de bazı nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenler gelir dağılımındaki eşitsizlik, kentsel ve kırsal yoksulluk arasındaki farktır. Bu şekilde Türkiye içerisindeki yoksulluk nedenleri belirlendikten sonra çözüme kavuşturmak için halk ve hükümet birlikte ortak bir eylemle hareket etmelidir. Tartıştığımız etik teorilerini her kurum ve kısım kendi bünyesinde uygulamalıdır. Bu şekilde ortak hareket ederse sorunları çok daha kolay çözebiliriz.

Referanslar

Bilen, M., Şan, M.K & Aydın, M.K. (2005). Yoksulluk Sorunu Üzerine. Turkey, İstanbul: Bilgi Publishing.

Sedefoğlu, G. (2016). Yoksulluk Ve Gelir Eşitsizliğinin Bayesyen Logit Modeli İle İncelenmesi: Türkiye Uygulaması. Turkey, İstanbul: Marmara University Institute of Social Sciences Department of Econometrics the Science of Econometrics Press

--

--

Esma Tasdemir

Interior Architect | Designer | MSc Architectural Acoustic & Sustainable Material | Graduate Researcher at TÜBİTAK MAM | Project Developer