Sinema ve Hareket Arasındaki İlişki

Esma Tasdemir
3 min readNov 9, 2022

--

Sanat insanın dünyasını anlamlandırması için ve kendini ifade edebilmesi için yardımcı olan ana olgudur. Tüm sanat dallarını değerlendirdiğimizde hepsi farklı zaman aralıklarında birbirlerinden etkilenmiştir. Sinema ise yedinci sanat olarak geçmektedir ve bunun sebebi diğer sanat dalları ile olan etkileşiminin fazla olmasıdır. Sanat dallarını değerlendirdiğimizde en çok fotoğraf, resim ve edebiyattır. Ancak biliyoruz ki hareket ve dans sinema sektörü içerisinde en can alıcı noktalardan birisidir. Müzikal filmlerde genellikle dansa daha fazla yer verildiğini ve hareketin en önemli unsur olduğunu biliyoruz. Sinema ve dans arasındaki ilişki de iki sanat dalının da dinamik olmasından kaynaklanmaktadır. Sinema görselin hareketle hayat bulmasıdır.

https://www.google.com/imgres?imgurl=https%3A%2F%2Fvogue.com.tr%2Fstatic%2Fimg%2Farticle_detail%2F20-12%2F15%2Fgreatest-showman-hugh-jackman-vogue-september-issue-2017-1608031706.jpg&imgrefurl=https%3A%2F%2Fvogue.com.tr%2Fmetropol%2Fen-iyi-6-muzikal-film&tbnid=KSQs0prKv2IhXM&vet=12ahUKEwjV8qjmx6H7AhWIG-wKHTfcCT0QMygFegUIARDDAQ..i&docid=86Qci5evkHzp_M&w=878&h=600&q=m%C3%BCzikal%20filmler&ved=2ahUKEwjV8qjmx6H7AhWIG-wKHTfcCT0QMygFegUIARDDAQ
The Greatest Showman | Sirk kavramını hayata geçiren Phineas Taylor Barnum’un hayat hikayesinden ilhamla hazırlanan bu müzikalin başrolünde Hugh Jackson, Michelle Williams, Zac Efron ve Zendaya yer alıyor.

Buna göre müzikal filmler, müzik ve dansın öykü anlatımında öne çıktığı, sinemanın teknik bilgisi ve ögeleriyle bütünleştiği bir türdür. Müzikal filmlerde hareket ve imgeyi düşündüğümüzde imgeleri algılayan kişiyi yani özne olan kişi canlı imge olarak adlandırılmıştır. Canlı imge ile hareketi buluşturan sanat dalı ise sinemadır. Müzikal filmlerin temelinde ise duygularının yaratılmasındaki anlatı ve mizansen söz konusudur. Bu mizanseni etkileyen bazı unsurlar bulunmaktadır. Bunlar dekor, mekanların arasında geçiş ve çeşitliliktir. Oyuncuların yer aldığı bu gösterilerde dansçıların canlandırdığı roller belli bir toplumsal karakter ya da tipi temsil eder. Sinemada önemli olan unsurların hepsi burada da geçerliliğini korur. Aydınlatma, kostüm, makyaj, müzik, ses, gibi sinematografik unsurlar gösteriyi canlı ve renkli hale getirir. Toplumsal hayattaki iletişimde önemli bir unsur olan beden ve ruhun sahnedeki aktarımı ile seyirci arasında bir ilişki kurulur. Oyuncular giyim, jest, mimikler gibi beden duruşları ile bireyin kişiliği hakkında seyirciye mesaj verir. Bazı film türlerinde insan adeta mekanik bir robot gibidir ve beden-kamera arsındaki ilişkiye uygun hareketler ile sadece hıza yer vermekle kalmayıp geriye hareketlere de yer vermek farklı bir açı sunar.

La La Land | Emma Stone ve Ryan Gosling’i dans ve müzik aracılığıyla bir araya getiren La La Land, izlemeye başladığınız andan itibaren içinizdeki ritmi harekete geçirmeye aday.

Sinemada gerçekçilik geçmişten günümüze tartışılan bir konu olmuştur. Gerçekçiler kurguyu, ses efektlerini, özel aydınlatmaları reddetmiştir. Sinemanın saf bir sanat olduğunu dile getirmişlerdir. Sinema, var olan gerçekçiliği sinematografik unsurlarla yeniden kuruması ve zamanda sıçramalar yapmasıdır. Bu durumu hareket ve imge ile birlikte değerlendirdiğimizde hareket imgenin ana akımıdır. Bu yüzden montajdaki hızlı kesmeler, sahneler arası geçiş, aksiyon, canlı renkler ön planda kullanılmıştır. Seyirciyi direk olayın içine çekerek bir akış sağlanması beklenmektedir. Sinema düşler yaratmanın en iyi aracıdır. İnsanın algısında kurgusal anlamda hayal gücünü çok daha rahat kurdurabilir. Özellikle müzikli filmler düşsel dünyanın beslenmesini sağlayacak içeriklerdir. Müzikal filmler dünya hareketi olarak adlandırılmaktadır. Ses, müzik, renk, doku, ışık, dans gibi ögelerin düş sağlanması için en etkili elemanlardır. Bu düş dünyasının kurulmasında sinemanın özünde yatan hareket önemlidir. Filmlerde oluşacak olan hareket hem izleyicideki takibi arttıracak hem de heyecan uyandıracaktır. Gerçekçi kuramın imge gerçek ilişkisi geniş alan derinliği, kameranın çevrinme hareketi ile olayları aktarma gibi özellikler söz konusudur.

The Great Gatsby

Sonuç olarak; duygu, düşünce ve hayalleri farklı formlarla yansıtan sanat dallarının birbirleriyle etkileşimi sinemada önemli kavramlar haline gelmiştir. Sinema düşünsel ve görsel açıdan dünya ile kitlelerin arasındaki etkilenmeyi başarmış bir sanat dalıdır. Hareket imgesine dayalı sinemanın en belirgin özelliği olan etki izleyici ile yaratım sürecini başlatır ve sanat dallarından olan sinemanın durağanlığı nasıl yok ettiği ve hareket kavramını nasıl işlediğidir. Sanat dallarının çoğu, zaman ve mekân tanımında zayıf hatta fazlası ile durağan kalmaktadır. Ancak sinemada bu durum tam tersidir, hareketlilik ve akış söz konudur. Sanat dallarının içindeki önemini tekrar vurgulamak ve görsel açıdan gerçekçiliği hareket ve imge ile nasıl işlendiğini araştırmak, bunu sanat dallarına uygulamak sinemada oldukça değrlidir.

https://www.youtube.com/watch?v=ExebCguDG7s&ab_channel=TomorrowsFilmmakers

Referanslar

Akdoğan, Ö.G. (2018). İşe Yarar Bir Şey ’de Yolculuk, Hareket ve Zaman. SineFilozofi Magazine, 3(6). Retrieved from https://www.academia.edu/39158803/sinema_ve_dans_aras%c4%b1ndaki_%c4%b0li%c5%9fki_m%c3%bczikal_filmlerinde_hareket_%c4%b0mge

Uğur, A. (2019). The Relationship Between Cinema and Dance: Movement in Musical Films

Image. International Peer Reviewed Online Journal, Special issue (1). Retrieved from https://www.academia.edu/38042642/%c4%b0%c5%9fe_yarar_bir_%c5%9eeyde_yolculuk_hareket_ve_zaman

--

--

Esma Tasdemir

Interior Architect | Designer | MSc Architectural Acoustic & Sustainable Material | Graduate Researcher at TÜBİTAK MAM | Project Developer