Sinema-Mekân İlişkisi Olarak Kompozisyonlara Sinematografik Yaklaşımlar

Esma Tasdemir
4 min readNov 8, 2022

--

Sinema eski çağlardan beri görsel aktarım dili konusunda etkisini insanlar üzerinde en çok bırakan sanat dallarından birisidir. Sinema tarihini incelediğimizde geçmişten beri aktarım dilini her zaman insanların hafızalarında betimleyici özelliği ile tercih edilen bir sanat dalı olmaktadır. Aslında sinema kavramını detaylı olarak incelediğimizde karşımıza sinema sanatının diğer sanat dalları ile ilişkisinin oldukça canlı ve aktif olduğunu gözlemliyoruz. Bu şekilde sinema kendi bünyesinde sürekli yaşayan bir sanat dalı olması ile yaşam kavramını özünde barındırmaktadır.

Yaşam kavramına doğru bir yolculuk yaptığımızda altında canlı kavramı yani bir insan varlığını düşünebiliyoruz. İnsan kavramının ele alınması demek o insanın bulunduğu ve ikametgâh ettiği bir mekân kavramı doğmaktadır. Aslında bu şekilde bir diyagram yaptığımızda sinema özünde hem canlılığı hem de insanı yani insanı barındıran somut ham bir mekân algısının oluşmasına sebep olmaktadır. Mekân algısını sinema kavramı ile özleştirdiğimizde bir sonraki adım olan kompozisyon üretme aşamaları alt yapı olarak karşımıza çıkıyor. Araştırmalara göre mekân algısı ve sinema hatta psikanalizi kavramlarının doğmasına ve birbiri ile parçalanmaz bir ilişki doğmasına neden olur. Mekân dediğimiz şey kavramda hem soyut hem somut bir özelliği vardır. Aynı sinema kavramı gibi soyuttan (yani soyut düşünceden-somut düşünceye doğru)somut olan elde edilebilir veriler silsilesine dönüşmektedir. Mekân algısı, film kareleri, kompozisyon bilgisi, geometrik kare biçimlemesinin sahnedeki hareketlere, mobilyalara, insan konumlamalarına, kamera açısına ve hatta anlatmak istediğimiz olay örgüsüne doğru hareket eder. Soyut bir düşüncenin nasıl da somut bir mekân ile birleşip alan tanımlaması ile insanların hafızlarında ya da düş dünyasında oluşturduğumuz somut gerçekçiliğe doğru sinematografik yaklaşımlar ile açımızı belirlememizi sağlar.

Mekân- sinema ilişkisi anlatmak istediğimiz olay örgüsünü, mesajı, duyguyu vermek istediğimiz tüm o hissi somut bir mekânın nasıl da soyut bir hale bürünüp insanlar üzerinde bir yaklaşıma dönüştüğünü sergilemektedir. Bu şekilde sinematografik yaklaşımlar ile mekân yorumlamasını gerçekleştirdiğimizde standart algıların oluşumu yerine, üretici mekân ilişkileri ile karelerdeki geçişleri sağlayarak aktarımızı çeşitlendirebiliriz. Böylece vermek istediğimiz mesaj, duygu, düşünce ya da bir hissiyat bunu mekânın algısını sinemadaki birçok teknik bilgi ile (kamera açıları, kamera ölçüleri, pozlama vb.) birleşerek özgün içerikler üretmemizi sağlar. Örneğin Great Gatsby filmini incelediğimizde mekânlar arasındaki geçişlerin, sinematografik açıdan iç mekân algısı, fikir öz sunumu, renk, doku bilimleri ile nasıl birleşip o mesajı ve hissiyatı verebileceğini görüyoruz.

Dogville, Lars von Trier, 2003

Bir diğer örnek olarak da DogVille filmi verilebilir. Alegorik olarak gerçeklik duygusunun yaklaşımları mekânsal işlenmiştir. Room filmi de aynı şekilde felsefeden beslenerek kavramların mekânlara dönüşümü ile oluşturulmuştur (mekân tek bir oda ve masa kavramı tasarımı yapma gibi yaklaşılabilir). Aynı zamanda Matrix filminde gözlemlenen bağlam- dijital mekânlar üretebilmeyi sağlamıştır. Sanal gerçekçilik ve mekânı çözümleyebilmek sinemanın algısını daha da netleştirmektedir. Sonuç olarak özgün aktarış dilini oluşturabilmek için birçok mekânsal teknikler denenebilir. Simülasyon, sismografı(bina bilgisi), üç boyutlu düşünme, axonometric görüntü ile yaklaşım gibi mekânsal teknikler tercih edilebilir.

https://de.wikipedia.org/wiki/Matrix_(Film)

Araştırma problemi: Çalışmamda belirlediğim problem sinema kavramında yapılan ürünlerin daha doğrusu içeriklerin aynılaşmasıdır. Bunun sebebi ise sinemanın sadece teknik özellikleri ile sınırlı kalmasıdır. Oysaki kavram, mekân algı gibi kavramların dâhil olması ile birlikte kalıcı ve özgün içeriklerin üretildiğinin farkına varılmasını araştırmak istedim. Bu şekilde sinemanın iç mekân düzeni, fonksiyonları, algısı, aktarılış dilinin ve biçimin bütüncül olması gibi soyut düşüncelerin birleşerek nasıl somut bir dile yani sinemaya dönüştüğünü belirlemek istedim.

Araştırma nesneleri: Araştırmamın amaçları arasında mekân ve kavram ilişkilerini sinema ile düşünerek sahneye nasıl yansıdığı hatta sahneden insanların hafızalarına, ruhuna, düşüncelerine nasıl yansıdığı ile ilişkilendirmektir. Araştırma amacı olarak sinematografinin nasıl işlendiği alt başlıklarında somut bir tanımlama biçimi olan mekânın algısal olarak nasıl hacim hale dönüştüğünü belirlemektir.

Literatür incelemesi: Yaptığım araştırmalar dışında daha önce bu konuda araştırmalar yapılmıştır. Bu konu başlıkları olarak şunlar gösterilebilir. Bir Sinema Filminin Yaratılmasında İç Mekân Tasarımı, Göstergebilim ve Sinema ya da Sinema Göstergebilimi, Sinema İlişkisi İçerisinde Sürrealist Mekân Yaratma.

Araştırmanın önemi ve katkıları: Araştırmalarımın sonucunda sinema kavramının kompozisyon yapım sürecinde mekân yaratma, iç mekânı yorumlayabilme, konseptlere uygun sinema algısını oluşturabilmek hatta sanat akımlarının bir mekâna nasıl etki ettiğini mekânsal ilişkiler ve geçişler ile nasıl sağlayabileceğimizi belirlediğimi düşünüyorum. Bu araştırma literatüre kavramsallaşarak mekân üretme, mekân üreterek algıyı yönetebilme, yönlendirebilme gibi alt başlıkları belirlememi sağladı.

Araştırma methodu: Bu çalışmamda en çok örnekleme üzerinden çalıştım. Çünkü örnek sinemaları kıyaslayarak mekân ilişkilerini yorumlayabildim. Nitel olarak yorumun daha fazla olduğu gözlemlense de yapılan anket gibi nicel verilerle aslında mekân algılayışlarını insanların tercihleri ve algılayışları ile değerlendirdim.

Araştırma yaklaşımı: Araştırmamı yaparken en çok açıklayıcı olabilme konusunda çalıştım. Çünkü soyut kavramların aktarılması açıklayıcı olmaktan geçmektedir. Kavram- mekân- sinema gibi sanat dallarında açıklayıcı teoriler üretmek daha doğru olur. Bu şekilde soyut kavramları açıklayıcı aktarım dili ile somutlaştırma yolunda ilerleyebiliriz. Sinema zaten betimleyici bir sanat dalıdır. Bunu yazılı dilde açıklayıcı olarak araştırmak gerekiyor ki çünkü betimlemenin desteklenmesini sağlayabilmemiz gerekir.

Referanslar

Ural, A. (2017). Mimarlık Ve Sinema İlişkisi İçerisinde Sürrealist Mekân Yaratma Konusunda Sinematografik Yaklaşımlar. Istanbul, Turkey: Mimar Sinan Fine Arts University Press.

Çiçek, M. (2016). Göstergebilim ve Sinema ya da Sinema Göstergebilimi. Gaziantep, Turkey: Gaziantep University Faculty of Education Press.

Yılmaz, S. (n.d). Bir Sinema Filminin Yaratılmasında İç Mekân Tasarımı. Retrieved May 4, 2020 from https://www.academia.edu/3453906/_B%C4%B0R_S%C4%B0NEMA_F%C4%B0LM%C4%B0N%C4%B0N_YARATILMASINDA_%C4%B0%C3%87_MEKAN_TASARIMI

--

--

Esma Tasdemir

Interior Architect | Designer | MSc Architectural Acoustic & Sustainable Material | Graduate Researcher at TÜBİTAK MAM | Project Developer